EmekGüncel

İSİG Meclisi: Son sekiz yılda en az 513 çocuk çalışırken hayatını kaybetti

İSİG Meclisi yayınladığı raporda 513 çocuk işçinin hayatını kaybettiğini vurgulayarak "Çocuk işçilik yasaklansın" dedi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi hazırladığı çocuk işçi raporunu paylaştı. Hazırlanan raporda kapitalizmin çarklarının dönmesi adına işçilerin daha güvensiz, esnek koşullarda çalıştığı ifade edildi. Bununla birlikte çocuk işçiliğinde de artış gözlendiği vurgulanarak “Hane halklarının gelirinin azalması, patronların bu dönemlerde ucuz işgücü tercihinin artması, hanedeki yetişkinlerin işgücünden dışlanması da çocuk işçiliğin artmasına sebep oldu. Bu yıl ILO dünyada çocuk işçiliğine son vermeye yönelik yasama ve uygulama eylemlerini teşvik etmek amacıyla “Çocuk İşçiliğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Yılı”nı başlattı. ILO ve UNICEF, geçtiğimiz yıl, son 20 yılda kaydedilen ilerlemenin ardından Covid-19 salgını nedeniyle milyonlarca çocuğun çocuk işçiliğine itilebileceği ve çocuk işçiliğinde ilk kez artış görülebileceği belirtmişti” dedi.

Okulların kapanmasıyla çocuk işçiliği artış gösterdi

Hazırlanan raporda şunlar ifade edildi;

“Çocuk işçiliğin yaygınlaşması ve derinleşmesinde en önemli faktörlerden birisi okulların kapanması oldu. Okulların geçici olarak kapanması 130’u aşkın ülkede 1 milyarın üzerinde öğrenciyi etkiledi. Salgınla birlikte artan işsizlik, yoksullaşma ve yoksunlaşma göz önüne alındığında, okullar tekrar açılsa bile bazı aileler maddi sorunlar nedeniyle çocuklarını okula gönderemeyecek, çocuklar haneye katkı için çalışmaya devam edecektir. Araştırmalar belirli ülkelerdeki yoksulluk oranlarında yüzde 1’lik artışın, çocuk işçiliğinde en az yüzde 0,7’lik bir artışa yol açtığını gösterdi. Salgında ekonomik gelir sağlamak amacıyla çocuk işçilerin çoğunluğu tehlikeli işlere girmeye mecbur kaldı. Kız çocuklarının tarım sektöründe ve ev işlerinde sömürüye karşı daha savunmasız olmasıyla, toplumsal cinsiyet eşitsizliği daha da derin bir hal aldı. Dünyadaki 160 milyon çocuk işçiden 97 milyonunu erkek çocuklar oluşturmasına rağmen, kız çocukların haftada en az 21 saatlik ev içi emeği hesaba katıldığında çocuk emeğindeki cinsiyetler arası fark belirgin biçimde azalıyor.”

Raporda Türkiye’deki çocuk işçiliğine ilişkin şunlar söylendi:

“Türkiye’de çocuk işçilik, üretimi ayakta tutan bir olgu olarak varlığını korumaktadır. TÜİK verilerine göre yüzde 70,6’sı erkek ve yüzde 29,4’ü kız çocuğu olmak üzere 720 bin çocuk işçi bulunmaktadır. Türkiye’de çocuk işçiliğin gerçek boyutları ise verilerde perdeleniyor. Çocuk işçiliğin azaldığına dayanak gösterilen istatistiklerde başta göçmen çocuklar ve sayısı 1,5 milyonu bulan çırak, stajyer ve meslek eğitimi gören öğrenci olmak üzere çocuk işçiliğin ana gövdeleri eksik. Öte yandan çocuk işgücü anketleri, Türkiye’de mevsimsel olarak, çocuk işçiliğin en az olduğu Ekim ila Aralık aylarında yapılıyor, bu da çocuk işçiliğin gerçek boyutlarını gizliyor. Bunlar göz önüne alındığında, bugün Türkiye’de en az 2 milyon çocuk işçi olduğu görülmektedir.”

“Çocuk işçilik yasaklanmalıdır”

Raporun devamında ‘malumun ilanı’ olarak yaşanan çocuk işçi cinayetleri anlatıldı. Çocuk işçiliğin tehlikeli sektörlere kayması ve güvencesiz çalışma koşulları yüzünden yüzlerce çocuk işçinin hayatını kaybettiği belirtildi:

“2013’te 59 çocuk, 2014’te 54 çocuk, 2015’te 63 çocuk, 2016’da 56 çocuk, 2017’de 60 çocuk, 2018’de 67 çocuk, 2019’da 67 çocuk, 2020’de 68 çocuk ve 2021’in ilk beş ayında 19 çocuk; yani 2013 ve 2021 (ilk beş ay) yılları arasında en az 513 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Çocuk işçiliğinin ve çocuk iş cinayetlerinin önlenememesinin bir nedeni de bu alanda görülen cezasızlıktır. Cezasızlık; faillerin cezalandırılmaması, ihlale maruz kalanların zararlarının giderilmemesi ve benzer olayların/ihlallerin bir daha yaşanmaması için herhangi bir önlemin alınmaması olarak tanımlanır. Cezasızlık devletlerin yönetme biçimidir ve benzer olayların/ihlallerin yeniden yaşanmasına yol açan bir kısır döngüdür. Çocukların çalıştırılması ve özellikle yaşanan iş kazası/cinayetlerinde de cezasızlık oldukça yaygın görülmektedir.”

İSİG Meclisi raporun sonunda is taleplerini şöyle sıraladı:

“*Ucuz çocuk işgücünü teşvik eden ve bunun altyapısını oluşturan eğitim sistemi ve eğitim politikalarına son verilmelidir.

*Çocuk emeğiyle ilgili veriler bilimsel, güvenilir ve düzenli bir şekilde yayınlanmalıdır.

*Kayıt-dışı çocuk işçi çalıştırılan kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir.

*Yasadışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe koyulmalıdır.

*Tüm çocuklar ücretsiz ve detaylı sağlık taramasından geçirilmelidir. Yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenme imkânı sağlanmalı, bağışıklık sistemleri kuvvetlendirilmelidir.

*Çocuk işçilik yasaklanmalıdır.”

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz…

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu